Bu akşam Star’da Yeşilçam’ın en çok sevilen başyapıtı: Kemal Sunal ve Münir Özkul’lü Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı kuşakları buluşturuyor

Özetle

  • 🎬 Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı
  • 📺 Star TV’de, saat 20.00’de
  • 📝 Türk sinemasının kültleşmiş komedisi; okul hayatı, mizah, otorite ve arkadaşlık temalarını işleyen, her yaştan izleyicinin severek tekrar tekrar izlediği nostaljik bir film

Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Ertem Eğilmez, Rıfat Ilgaz, Münir Özkul, Kemal Sunal… Bu isimlerin yan yana gelmesi bile pek çok izleyicinin zihninde tek bir şeyi çağrıştırıyor: hem kahkaha hem nostalji hem de Türkiye’nin kültürel hafızasında silinmez bir yer. Bu akşam saat 20.00’de Star TV, tam da bu hafızayı yeniden canlandıracak ve prime time’ı sımsıcak bir Hababam enerjisiyle dolduracak.

Bu Akşam Star’da Neden Hababam Etkisi Yine Kazanıyor?

21 Aralık 2025’in soğuk bir kış akşamında televizyonu açıp “Bugün ne izlesem?” diyenler için Star’ın seçimi adeta garantili bir joker. Çünkü yıllardır ne zaman ekrana gelse reytingleri toparlayan, kanala her yaştan seyirciyi toplayan bir fenomen var: Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı.

1975 yapımı bu film, hem Yeşilçam’ın altın kadrosunu barındırması hem de yerli komedinin DNA’sını belirleyen yapıtaşlarından biri olması nedeniyle hâlâ taze, hâlâ ayrıcalıklı. Ertem Eğilmez’in özenli rejisi, Rıfat Ilgaz’ın eleştirel mizahının sinemaya uyarlanışı ve oyuncu kadrosunun olağanüstü uyumu birleşince ortaya zamana meydan okuyan, defalarca izlenip hâlâ eskimeyen bir dünya çıkıyor.

İşin ilginç yanı, bugün genç izleyici bile Hababam’ın esprilerine, sınıf dinamizmine, Mahmut Hoca’nın meşhur bakışlarına yabancı değil. Çünkü bu filmler televizyonlarda o kadar fazla tekrarlandı ki, neredeyse ulusal ortak payda haline geldi. Bu nedenle Star’ın bu akşamki seçimi sadece nostaljik bir yayın değil; kuşaklar arası ortak bir ritüel.

Filmin İçindeki Kültür, Mizah ve Biraz Da Nerd Dokunuş

Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı’yı özel yapan şey, basit bir gençlik komedisi oluşu değil. Aksine, filmin bugün bile tartışılabilen, sosyolojik açıdan incelenebilen, hatta sinema öğrencilerinin üzerine makale yazdığı yanları var. Okul sistemine yönelttiği taşlama, otorite-öğrenci ilişkilerindeki ironiler, dönemin erkek egemen eğitim atmosferine dair ince eleştiriler… Tüm bunlar, filmin “güdük bir komedi” değil, üstünde ciddiyetle durulabilecek bir eser olduğunu gösteriyor.

Bu açıdan bakınca Münir Özkul’un Mahmut Hoca’sı, otoritenin karikatürü olmaktan çok daha fazlası. Kel Mahmut hem sert hem vicdanlı; öğrencileriyle kurduğu ilişki yinelenen bir baba-oğul çatışması gibi çalışıyor. Kemal Sunal’ın İnek Şaban’ı ise sadece saf bir karakter değil; arkadaşlık ruhunun, sınıf dayanışmasının simgesine dönüşmüş durumda.

Tabii filmdeki en nerd’ce takılacak detaylardan biri, dönemin kamera kullanımındaki sadelik. Bugünün ritmi daha hızlı, mizah dili daha keskin. Fakat 70’lerin sakin tempolu, oyuncu merkezli komedisi, bir tür “tiyatro sahnesi sineması” yaratıyor. Bu da sahneleri oyunculuk ve diyaloglarla öne çıkarıyor; özellikle Şener Şen’in kısa ama keskin sahnelerinde bu fark çok belirgin.

Yeni Edebiyat Öğretmeni Semra’nın Etkisi

“Sınıfta Kaldı”yı serinin ilk filminden ayıran en kritik yeniliklerden biri, okula genç bir kadın öğretmenin gelmesi. Semra karakteri, Hababam evreninde ciddi bir kültürel kırılma noktası. Çünkü erkek ağırlıklı, kapalı ve statik bir dünyaya dışarıdan, modern, idealist ve kırılgan bir figür dahil oluyor.

Sınıfın onu aldatmak için yaptığı planlar ilk bakışta klasik Hababam şakaları gibi görünür ama filmin alt metni burada biraz daha keskin. 1975 Türkiye’sinde genç bir kadın öğretmenin, erkek yatılı okulunda varlık mücadelesi vermesi elbette ki mizahın ötesinde bir gerçeklik taşıyor. Bu yönüyle film, dönemin toplumsal cinsiyet algılarına da ışık tutuyor.

Bu Akşam İzlerken Tekrar Fark Edebileceğiniz Detaylar

  • Öğrencilerin yaşları: Birçok oyuncunun aslında 30’larında olması artık bir klasik espri konusu, ama bu tuhaflık filmin mizahını bozmak yerine kendi kültünü yaratmış durumda.
  • Doğaçlamaların yoğunluğu: Kemal Sunal ve Şener Şen’in pek çok sahnede spontane tepkiler verdiği, özellikle yüz ifadeleriyle doğaçlama katmanlar eklediği bilinir.
  • Ders sahnelerindeki küçük jestler: Tulum Hayri’nin kenarda yaptığı minicik mimikler, Güdük’ün anlık fısıldaşmaları gibi detaylar filmi her izleyişte farklı kılar.

Bu küçük anlar, filmin neden “100 kere izledim, bir kere daha izlerim” dedirten bir yapıya sahip olduğunu güzel özetliyor.

Türk Sinemasında Bıraktığı Miras

Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, sadece bir film değil; kültürel bir miras. Modern gençlik dizilerinin, okul komedilerinin, hatta bazı sitcomların tonunda bile Hababam etkisini görmek mümkün. Türkiye’de mizahın, özellikle de gençlik komedisinin uzun süre bu filmle şekillenmiş olması şaşırtıcı değil.

Ertem Eğilmez’in yönetmenliği, Adile Naşit’in şefkatli parıltısı, Münir Özkul’un karizması ve öğrencilerin dayanılmaz kimyası birleştiğinde ortaya sadece bir komedi değil, ülkenin kolektif duygusal arşivi çıkıyor. Bu nedenle her yayınlandığında aynı duyguyu yaşatmayı başarıyor; çünkü aslında her birimiz için büyüdüğümüz okulun bir versiyonunu gösteriyor.

Bu akşam 20.00’de Star ekranında Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı’nı açtığınızda, sadece bir film izlemeyeceksiniz; yıllardır tekrar tekrar dönen ulusal bir hatıra şeridinin içine yeniden adım atacaksınız. Ve emin olun, gülümsemeyi yine engelleyemeyeceksiniz.

Hababam'ı bugün 100. kez izleyen sen hangi kategoridesin?
Her seferinde yeni detay keşfediyorum
Sadece nostalji için açıyorum
Genç kuşağa gösterip tepki bekliyorum
Arka planda açık kalıyor sadece
İlk kez izleyeceğim bu akşam

Yorum yapın